Okulda öğrenciler sürekli üniforma giyer. Bu da toplumda onları öğrenci statüsüne yerleştirir. Her mesleğin de kendine özgü bir iş kıyafeti vardır. Bu kıyafetler iş sektörünün imzası gibidir. Örneğin bir doktor hayal edildiğinde, beyaz ya da türevleri rengi olan önlüklü bir kişi akla gelir. Bir doktoru önlüksüz düşünmek neredeyse imkansızdır. Çünkü önlük onun takım elbisesi gibidir. Sürekli önlük giymeye mecburidir. Bir balıkçı düşünüldüğünde çizmeleri ve tulumu göz önünde canlanır. Aynı şekilde doktorlarda olduğu gibi iş kıyafeti balıkçının da bir nevi üniforması gibidir.
Aşçılar için de aynı durum geçerlidir. Kafasındaki şapkası, üzerindeki şef kıyafeti uzaktan bakıldığında bile onun aşçı olduğu kanaatini akıllara getirir. Bu şekilde örnekleri çoğaltılabilir. Firmalar her iş sektörüne uygun kıyafetleri üretmekle meşguldür. Önemli olan mesleğe uygun kıyafetleri doğru şekilde seçip, kullanabilmektir. Kısacası iş kıyafeti, iş sektörlerinin vazgeçilmezidir. İş sahalarında çalışanların kendilerine uygun kıyafet ile çalışarak rahat etmeleri mümkün değildir.
Kıyafet bakımı uzun ömürlü kullanım açısından oldukça önemlidir. İş yeri ortamında sürekli hareket halinde olmak, iş kıyafeti üzerinde aşınma, delinme ve yırtılma gibi olayların oluşmasına yol açar. Bu sebeplerin bilincinde olarak gündelik olarak kıyafet bakımı yapılması önemli bir husustur. İlk olarak kullanımdan önce yapılması gereken, iş esnasında herhangi bir tehlikeye yol açabilecek hasarının olup olmadığına bakmak olacaktır. Tehlike durumu oluşturabilecek bir iş kıyafeti kullanmak hiçbir fayda sağlamaz. Kullanım sonrası mutlaka yıkanıp temizlenmesi şarttır. Kişisel olarak kullanımına özen gösterilmelidir. Ürünün başka bir çalışan ile paylaşımı kesinlikle önerilmez. Mutlaka bir yedeği bulundurulmalı. İş sırasında olabilecek herhangi olası bir duruma karşı tedarikli olmak çok önemlidir. Doğru iş kıyafetinin kullanılmaması, kıyafetin sağladığı koruma derecesini önemli ölçüde azaltabileceğinden, üretici veya tedarikçi talimatlarına uyarak kullanımı önerilir. Bu ölçütlere dikkat edildiği sürece çalışanlar her türlü tehlikeye karşı korunaklı duruma gelmiş olur.
Günlük kıyafetleriyle çalışan bir doktor büyük ihtimalle görülmemiştir. Çünkü bir çalışanın iş statüsünü üzerindeki kıyafete bakarak bile anlamak mümkündür. Hastanede günlük kıyafetiyle çalışan bir doktor, insanlar tarafından asla ciddiye alınmaz. Bu da doktorun statü kaybına neden olur. Aynı şekilde bir itfaiyecinin günlük kıyafet ile çalıştığı düşünülürse, aynı şekilde doktorda olduğu gibi insanların ciddiye almama durumu söz konusudur. Olası bir yangın durumunda müdahale etme durumu zorlaşır. Gerekli koruma ile donanmadığı için her türlü tehlikeye karşı açık durumdadır. Bir yanma durumu fiziksel olarak kalıcı zararlar bırakabilir. İş kıyafeti, güvenliğin yanı sıra konforu da sağlar. Çalışanlar, kıyafet içerisinde kendini daima rahat hisseder ve rahat hareket ederler. Hareket sınırlamasını ortadan kaldırması, çalışanın iş verimliliğini de pozitif şekilde etkiler. Hava alabilir özellikte olmaları sebebiyle nemi vücuttan uzaklaştırırlar. Bununla birlikte terlemenin önüne geçer ve çeşitli hastalıkların oluşumunu önler. Çeşitli özellikleriyle iş kıyafeti, yaşamın her anında kullanıcıya kolaylık sağlar.